Çevreden alınan duyusal bilgiler sinir sistemimizde entegre olurlar. Dokunma, işitme, görme, koku alma, tat alma, denge kurma ve beden algısının bir bütün olarak sinir sisteminde entegre olmasına duyu bütünleme adı verilir. Bu duyuların organize bir şekilde çalışarak çocuğun uyumlu bir şekilde gelişmesini sağlar.
Duyu organlarımızla algılamamız gereken becerilerin nörolojik olarak beyinde işlenememesi duyusal bir bozukluk olduğunun göstergesidir. Örneğin merdiven çıkarken merdiven basamağının algılanmasına bağlı olarak adımlarımızı atarız fakat bu işlemlemenin beynimizde gerçekleşmemesi sonucunda merdiven basamağını algılamakta güçlük çekeriz ve adımlarımızı ayarlayamayarak dengemizi kaybedip düşebiliriz. Bu ve buna benzer örnekler gördüğümüzde mutlaka vestibuler(denge) alanda eksiklik olduğunu ve bu alanda çalışmalar yaparak çocuklardaki denge mekanizmasını oluşturmaya çalışırız.
Sandalyede kısa süreliğine de olsa oturmakta güçlük çeken bir çocuğu gözlemlediğimizde mutlaka proprioseptif alanında çalışılması gerektiğini tespit eder ve bu alanda çalışmalar düzenleriz.
Bazı çocuklar da kokulara aşırı duyarlı olduklarında yeme problemleri gösterebilirler veya bulundukları ortamlardaki oda kokularından rahatsız olarak odaya girmeyi reddederler bazen de bu durumun tam tersi gözlemlenir. Bazı kokular ve tatlar aşırı derecede ilgilerini çeker ve o yiyecekleri sürekli yemek isterler veya elindeki nesnenin kokusu hoşuna gittiğinden o nesneyi elinde sürekli taşıyabilir. Kimi zamanda yenmemesi gereken nesneleri yemek isteyebilirler bunu Pika olarak adlandırırız.(Kum,oyun hamuru vb.)
Çocuklarımız bazen nesnelerin dokusundan hoşlanmazlar bazen de bu nesneleri ellerinden bırakmazlar bu gibi durumlarda taktil becerilerini destekleriz ki beynimizde dokular sinir sistemimizde işlemlensin ve bu beceriler çocuklarımızda normal gelişim düzeyine ulaşabilsin.
Duyu bütünleme bozukluğu yaşayan çocuklardaki bazı belirtiler şöyledir: