Teknoloji Çağında Çocuk Olmak

Geçmişe yolculuk yapmak, çocukların günümüzde karşılaştıkları sorunlara ışık tutmak ve anlamak adına yapılabilecek faydalı bir etkinlik. Her bireyin kendi çocukluğuna dair hatırladığı ve o dönemde zamanın nasıl olduğu ve geçtiğine dair bir takım düşünceleri vardır. Mutlaka herkes zaman zamanda olsa kendi çocukluğuyla şuanda ki çocukların hayatları arasında bir kıyaslama yapmıştır veya yapıyordur. Çok uzak değil, yaklaşık 20 sene önce, çocuklar bütün zamanlarını dışarıda oynayarak, bisiklet binerek, spor yaparak veya kumdan kale yaparak geçirirlerdi. Geçmişte çocuklar hayal güçlerini kullanarak herhangi bir gerecin alınmasına gerek kalmaksızın veya ebeveyn gözetimi olmaksızın kendi oyunlarını kendileri yaratırlardı. Algılanan dünya doğa temelli ve basitti. Eskiden, aileler zamanlarını beraber ev işlerini yaparak geçirirlerdi ve çocukların aileleri ile her gün vakit geçirmek gibi bir beklentileri vardı. Yemek masası akşamları ailelerin bir araya gelerek yemek yedikleri ve günlerini konuştukları, yemekten sonra ise ödev ve diğer görevler için masa düzeninin değişmesi ile son bulan günlük aktivitelerden oluşmaktaydı. Şüphesiz, az önce bahsedilen değerleri koruyan ve teknolojinin kullanımını sınırlı tutabilen aileler var. Fakat büyük tabloya baktığımızda teknolojinin olumlu etkilerinden çok olumsuz etkilerinin farkına varmak çok da zor değil.

t

  Günümüzde aile ile yapılan etkinlikler değişti. Modern teknolojinin 21. yüzyıl üzerindeki etkisi ailenin temelini ve aileyi bir arada tutan değerlerin değişikliğe uğramasına sebep oldu. Okul, iş ve ev arasında geçen yaşamın hız ve verimlilik kazanması iletişim, bilgi ve ulaşım teknolojisi ağları sayesinde oldu. Eğlence teknolojisi (televizyon, internet, bilgisayar, video oyunları, tabletler ve cep telefonları) o kadar hızlı bir şekilde gelişme gösterdi ki, ailelerin kendi hayatlarına dair olan bu hızlı değişimin farkına varmaları güç hale geldi.  

2010 yılında yapılan bir araştırma ilkokul çocuklarının günde ortalama 7.5 saatini eğlence teknolojisini kullanarak geçirdiklerini, çocukların %75’inin ise odasında televizyon olduğunu göstermektedir. Yemek masası sohbetlerinin yeri büyük ekranlar ile yer değiştirdi. Şimdi çocuklar oyun sırasında zamanlarının büyük bir kısmını teknolojik aletler eşliğinde, yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini büyük oranda kısıtlayarak ve vücutları için gerekli olan motor ve duyusal uyaranlardan uzak bir şekilde geçiriyorlar. Günümüzün çocukları öğrenme için gerekli olan kendini kontrol etme ve dikkat süreçlerinde zorluk yaşarlarken, birtakım davranışsal problemlerinde beraberinde gelmesi sınıfta öğretmenleri ve ebeveynleri zorlayabilen durumların oluşmasına sebep olabilmektedir. 

g

Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte son dönemde bu alanda birçok araştırma yapılmaktadır. Bu alanda yapılan bir çalışma, çocukların ileri teknoloji gerektiren aletlerin kullanımında erken yaşta ustalaştığını fakat ayakkabı bağcığı bağlama becerisinin eskisinden çok daha geç bir yaşta kazanıldığını gösteriyor. Bu çalışmadan yola çıkarak varılabilecek sonuç teknolojinin hayatımızdaki öncelikleri belirleyici bir etkiye sahip olduğudur. Teknolojinin olumlu yönleri olduğu kadar olumsuz yönlerinin de farkında olmak, evdeki teknoloji kullanımını yakından gözlemlemek, gerektiğinde sınır getirebilmek ve uygulayabilmek yaşadığımız çağda sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirebilmek adına büyük önem taşımaktadır.

 

f

                                                                                                                       Uzman Psikolog

                                                                                                                         İris COŞAR